Son günlerde 40 dereceyi ulaşan sıcaklar, deprem bölgesinde çadırda yaşamı daha da zorlaştırıyor. Hatay’da hava sıcaklığı geceleri bile 30 dereceyi bulurken, çadırda yaşayan yurttaşlar ve çadırkentte görevli bir personel, depremzedelerin çadırdaki bir gününü Cumhuriyet’e anlattı.
Depremin büyük yıkım yarattığı Hatay’da halkın önemli bir çoğunluğu hâlâ çadırlarda yaşamaya çalışıyor. Hava sıcaklığının artmaya devam edecek olması ve su gibi sorunlarla depremzedeler her gün adeta yeni bir mücadeleye başlıyor. Güzelburç Mahallesi’nde bulunan çadırında eşi ve çocuklarıyla yaşayan Derya Şahutoğlu (36) “Sabahları erken kalkmak zorundayız, çünkü çadırın içerisi çok sıcak oluyor” dedi. Uyandıktan sonra güneşten korunmak için gölgelik alan aradıklarını söyleyen Şahutoğlu, “Duş ihtiyacını evleri az hasarlı olan yakınlarımızdan karşılamaya çalışıyoruz” ifadelerini kullandı. İçme suyuna ulaşma konusunda sıkıntının devam ettiğini ve araç olmadığında su dağıtım noktasına gidemediklerini belirten Şahutoğlu, geceleri sivrisinek sorununun da devam ettiğinin altını çizdi.
“ÇADIR KENTLERİN VARLIĞINI UNUTMAYIN”
Antakya’daki çadırkentlerin birisinde görevli olarak çalışan D.Ü, “Deprem bölgesinde çadırkentlerin halen var olduğunu unutmamak lazım” derken çadırkentlerde de yaşamın zorlu şartlarda sürdüğüne değindi. Yeterli sayıda vantilatör olmadığını, bazı durumlarda vantilatörün bile yetersiz kaldığını söyleyen D.Ü., “Ortak kullanılan lavabo ve banyolar herhangi bir hijyen sorunu olmaması için halk elinden geleni yapıyor ancak yeterli olamıyor” dedi. Yemeklerin sabah ve akşam olmak üzere iki kere verildiğini belirten D.Ü, öğlen yemeği ihtiyacını ise halkın kendi imkanlarıyla çözmeye çalıştığını ifade ederken diğer sorunlarla ilgili şunları söyledi:
“Eğitim sorunu halen sürüyor. Veliler çocuklarının beş aydır eğitim görmemesinden ötürü kaygılı. Haşere sorununu ise çadırları yükselterek ve kükürt dökerek çözmeye çalışıyorlar tabi ki bunun tamamen bir çözüm olması imkansız, sinek ve haşere sorunu mutlaka çözülmeli. Tabii bir de genel sorunların yarattığı psikolojik sorunlar da var. Çadırda ve çadırkentlerde sağlıklı bir yaşam sürdürülebilir değil.”
(Ali Kanatlı)
“ACİL DESTEK SAĞLANMALI”
Sürekli sahada olduklarını ve sıcaklık artışının en büyük tehdit olduğunu gördüklerini belirten Türk Tabipler Birliği Hatay Koordinatörü Dr. Ali Kanatlı, “Yaşlıların, gebelerin, engellilerin ve bebeklerin sıcaklıktan ciddi biçimde etkilenmeye başladıklarını” söyledi. Çadırlarda sıcaklıktan kaynaklı bayılma nöbetleri geçirdiğine dikkat çeken Dr. Kanatlı, “Aileler çocukların üzerine su dökerek serinletmeye çalışıyor. Acil biçimde soğutulmuş ve büyük sosyal çadır alanları yaratılmalı ve yurttaşlar buralardan faydalanmalı” dedi.
Bu çadırlarla özel bir acil hat oluşturularak sıcak çarpması gibi durumlarda hızlı müdahale edilebilmesinin çok önemli olduğunu vurgulayan Dr. Kanatlı, belediye imkanlarının da yetersiz kaldığına işaret ederek, özellikle büyükşehir belediyelerine “Yaz boyu araç ve ekipman desteği sağlanması” çağrısında bulundu.
