Toygun ATİLLA yazdı
SEVİLEN EKRAN YÜZLERİ KAMPANYAYI SUNDU
Büyük deprem felaketinin ardından Türkiye el ele omuz omuza yaraları sarmak için kilitlenmişti.
Bu dayanışmanın en önemli halkalarından biri de “Türkiye Tek Yürek” kampanyasıydı.
Nihat Hatipoğlu, Pelin Çift, Çağla Şıkel, Tümer Doğru, Nazlı Çelik, Acun Ilıcalı, Deniz Bayramoğlu, Didem Arslan Yılmaz ekranlar da bu kampanyanın sunuculuğunu üstlendi.
ÖNCE İFŞA SÖZÜ SONRA DERİN SESSİZLİK
Türkiye’nin sayılı iş insanı, kurumlar, canlı yayında ekrana bağlandı, bağışlarını açıkladı.
Gecenin sonunda depremzedeler için 115 milyar 146 milyon 528 bin lira yardım sözü verildi.
Aradan geçen 1 ay sonunda ise taahhüd edilen paranın ancak 74 milyar 200 milyon lirasının yatırıldığı anlaşıldı.
AFAD, deprem yüzsüzlerinin İFŞA edileceğini açıkladı.
Sonrası derin bir sessizlik…
PATRONLAR DÜNYASI PEŞLERİNDE
Patronlar Dünyası, sözünün eri iş insanlarını, sanatçıların ödedikleri bağışların dekontlarını ortaya koyarak, deprem yüzsüzlerini ortaya çıkartmak için kampanya başlattı.
İş insanları, sanatçılar bağış dekontlarını bizimle paylaşarak bu kampanyaya destek verdi.
TÜM BUNLAR CAİZ MİDİR HOCAM ?
Şimdi sorumuz o gece kampanyanın sunuculuğunu yapan o ekran yüzlerine…
Nihat Hatipoğlu, dini bilgileri ile her gün televizyonlarda, gazetelerde görüşlerini açıklarken, acaba bu “deprem yüzsüzleri” ile ilgili bir kaç kelam etse iyi olmaz mıydı ?
Ekranlara çıkıp, şov yapıp, insanlara umut olup sonra kaybolmak caiz midir hocam ?
Yanıtınızı bekliyoruz…
EKRANDA YARDIM KOPARAN ACUN ILICALI ŞİMDİ NEDEN SESSİZ
Türkiye’nin sevilen ekran yüzü Acun Ilıcalı…
Ekran önünde ne güzel pazarlık ediyordun. 20 milyon veren iş insanına hadi 25 yap diyordun. Onlar da “Yaptım” diyordu. İzleyenler de “Helal olsun Acun’a” diyordu.
Bu paralar geldi mi gelmedi mi, bunun takipçin olmanı da bekliyor milyonlar sevgili Acun Ilıcalı…
Haydi çık ortaya da, “Söz verdiğiniz bağışları yapın arkadaşlar. Yapın ki, oradaki deprem felaketini yaşayan insanlara destek olalım. Bu işler ekranlarda reklam yapmaya benzemez. Memleket meselesidir” de… Elini taşın altına koy…
GAZETECİLER NEREDE ?
Nazlı Çelik, Deniz Bayramoğlu, Didem Arslan Yılmaz gazeteci kökenli kendilerine değer verdiğimiz meslektaşlarımızdır.
Onlardan beklentimiz, gazeteciliğin bir anlamda “kamu görevi” olduğunu tekrar hatırlamaları, topluma da bunu hatırlatmalarıdır.
Deprem yüzsüzlerini ortaya çıkartmanın, toplumsal bir tarafı aynı zamanda bir gazetecilik görevi olduğunu anımsanın şimdi tam zamanıdır.
HÜRRİYET’İN AFAD UNUTKANLIĞI
Son sözümüz de Hürriyet Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Ahmet Hakan’a….
Deprem yüzsüzlerinin İFŞA edileceğine dair ilk haberi Hürriyet’te okumuştuk.
Mart ayında yayınlanmıştı. Başarılı muhabir Fevzi Kızılkoyun imzasını taşıyordu.
Sonra ne olduysa tek bir haber dahi çıkmadı.
O paraların akıbetini Hürriyet sormadı, AFAD’ın neden o yüzsüzleri İFŞA etmediği hiç merak edilmedi.
Oysa ki, izliyorum
Hürriyet son günlerde epeyce fikri takip haberleri yapıyor.
Kayıp ekonomist Korhan Berzeg’in izini sürüyor, olayın unutulmamasını sağlıyor. Hergün yasa dışı yollarla ülkemize girmiş yabancıların sınır dışı edilmesine tanıklık ediyor. Sürekli haberle yapıyor.
Fikri takipte…
Biz de mesleğimiz adına bu başarılı çalışmaları ilgiyle izliyoruz.
Ancak her nedense aynı Hürriyet, AFAD’ın yüzsüzleri İFŞA edeceğiz açıklamasını manşetten duyurmasına rağmen konunun akıbetini merak etmiyor.
Sadece Ahmet Hakan’ın dünkü yazısında AFAD’a olan güzel sözlerini ve övgülerini okuyoruz.
Elbette AFAD bu ülkenin önemli kurumlarından biri ve elbette her felakette üzerlerinde büyük bir sorumluluk var.
Eyvallah…
Ancak, kendilerinin başarılarını ortaya koyarken, “ses ver AFAD nerede bu deprem yüzsüzleri” de demek gerekmez mi ?
patronlardunyasi.com
